Hüseyin Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Süper Lig hayalimiz var ama bunu öz kaynak futbolcularımızla başarma hayalimiz de var. Zoru başarmak bizim işimiz, inşallah bunu gerçekleştireceğiz." dedi.
Transfer olan ve altyapıdan gelen oyunculardan dolayı her yıl takımı yeniden kurduklarının altını çizin Eroğlu, şunları kaydetti:
"Bütçe bakımından ligde 12-13. sıradan sonra gelen bir takımız. Çok güçlü kadrolar var. İlla şampiyon olacağız parolasıyla yola çıkmıyoruz ama Süper Lig'e en iyi şekilde, en doğru zamanda çıkma planındayız. Önceki yıllarda yeni kurulan takımlarla ikinci yarının açılmasının ardından son ana kadar getirip averajla play-off'un dışında kaldık. İyi başlayamadığımız sezonlar yaşadık, hep geriden geldik. İster istemez tam uyumu sağladığımız an lig bitti. Bu sene daha iyi bir ilk yarı geçirdik, skor desteğiyle uyum sürecini iyi atlattık. Bu sene play-off'ta olacağımızı düşünüyorum. Takımımız her geçen gün daha iyiye gidiyor, genç oyuncularımızın uyum süreci geçti. Takıma devre arasında katılan oyuncular, oyun sistemimizi daha iyi ezberlemeyi başardı. Oyunu geliştirmek bizi başarıya götürecek. Şu an geldiğimiz nokta bu. Hedefimiz play-off'ta olmak ve Süper Lig'e çıkmak. Bunu da hem yetiştirici hem yarışmacı kimliğimizle yapmak bizim için çok değerli. Birçok genç oyuncuyu vitrine çıkardık ve burada başarıdan başarıya koşuyoruz diyebilirim."
"Bu sene A takımımızda altyapımızdan yetişen 18 oyuncu forma giydi. Bu çok ciddi bir rakam. Biz bunu sistem haline getirdik, mecburiyetten değil. Ülkemizde yalnızca transfer yasağı olan takımlar buna başvuruyor. Bu bizim sistemimiz, misyonumuz, bunu en iyi şekilde uygulamak zorundayız." diyen Altınordu Teknik Direktörü, "Akademimizdeki antrenörlerimizin bunda çok büyük payı var. Hep iletişim halindeyiz, aynı sistemi uyguluyoruz, birbirimize çok yakınız. Aradaki bağ çok yakın ki oradan gelen oyuncu bir anda ilk 11'de oynayabiliyor. Altınordu, çok önemli bir model. A takımla akademinin birlikte hareket etmesi başarıyı getiren en önemli faktörlerden biri. Bundan sonra da Türk futboluna çok önemli oyuncular kazandıracağız. A Milli Takım'da ve uluslararası seviyede oynayacak. Gönlümde yatan Altınordu ile Süper Lig'de oynarken bunları başarmak. Süper Lig hayalimiz var ama bunu öz kaynak futbolcularımızla başarma hayalimiz de var. Zoru başarmak bizim işimiz, inşallah bunu gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.
"Enis, yaş olarak küçük ama Futbol olarak büyük"
Hüseyin Eroğlu, bu sezon ligde 7'si son 6 maçta olmak üzere toplam 9 gol atan Enis Destan'la ilgili ise "Enis Destan geçen sene devre arasında kampımıza davet ettiğimiz bir oyuncumuzdu. Sezon başı planlamamızda hedefimiz Enis'i A takım kadromuza dahil etmekti. Gelişime açık bir oyuncu. Ülkemizde santrfor anlamında A Mili Takımımız'da da sayabileceğimiz çok oyuncu yok. Enis'in sezon başı uyum süreci yavaş yavaş ilerledi, ilk yarı da bu çıkışı yapabilirdi ama bir sakatlık yaşadı, bu onu birkaç ay geriye attı. Enis'ten bu çıkışı bekliyorduk. Zaten bunu gösteriyordu. Bir şeyi durduramazsınız, bir futbolcu çıkıp sahada bir şeylerini veriyorsa onu kimse engelleyemez. Yavaş yavaş geldi, son 4-5 haftadır da attığı gollerle, sahadaki performansı ve gelişimi ile takıma katkı sağlıyor. Hem takım performansını hem de bireysel performansını yukarıya çekerek bir anda Türkiye'de gündem oluşturdu. Bu da bizi çok mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.
18 yaşındaki Enis'in oyun karakterini de anlatan Eroğlu, "Enis Destan çalışmayı çok seven, ne derseniz hemen almaya çalışan, bunu uygulamaya çalışan, zaman zaman yapamayınca kendine sinirlenen, bunu da çabuk atlatan bir oyuncumuz. Çok özel çalışmalarımız oldu, gol vuruş becerisi, kafa vuruşları gerçekten çok üst düzey. Hava hakimiyeti çok yüksek. Gol vuruşları, kullandığı penaltılar hepsi birbirinden değerli. Tabii ki eksikleri var. Enis yaş olarak küçük ama futbol olarak büyük. İnşallah kalan maçlarda performansını daha da geliştirir, takımı da bir yere getirir kendi de bir yere gelir." değerlendirmesinde bulundu.
"Maça başladığımız saha dizilişiyle, maçı bitirdiğimiz saha dizilişi aynı olmuyor"
Altınordu'da 10 yıldır çalıştığını hatırlatan Hüseyin Eroğlu, futbolcuya dayalı bir oyuna değil, sistemin gücüne inandıklarını vurgulayarak, "Altınordu'dan her yıl birçok oyuncu transfer oluyor, Süper Lig'e, Avrupa'ya gidiyor. Yine de Altınordu'nun sistemi başarılı bir şekilde devam ediyor. Burada oyuncuların hazırlığı ve onlara güven verilmesi çok önemli. Öz kaynağımızdan gelen oyuncular ile transfer ettiğimiz Ahmet İlhan, Recep, Ahmet Dereli gibi oyuncuları da sistemin bir parçası haline getiriyoruz. Futbolcularımıza, 'Bu sistemi uygulamak zorundasınız.' diyoruz. Eğer bireysel performansınızı bu sistem içerisinde uygularsanız, doğal olarak takım performansı yukarı çıkacaktır, bireysel performans da yukarı çıkacaktır. Teorik ve uygulamalı derslerin sahaya yansıması bizim için çok değerli. Bir-iki oyuncumuz yoksa yerine koyduğumuz oyunculardan verim alıyoruz." şeklinde konuştu.
Beş oyuncu değişiklik hakkının kendileri için olumlu bir gelişme olduğunu belirten Eroğlu, "Son 4-5 maçta sonradan oyuna aldığımız oyuncular galibiyete katkıda bulundu. Diğer senelerden farklı olarak bu sene bir şey yaptık. Geçen sene saha dizilişi ve oyun formasyonuyla ilgili çok değişikliğe gitmiyorduk ama bu sene maçın içinde sistemden sisteme geçişi birçok maçta yaptık. Futbolcularımız da buna çok olumlu yanıt verdi. Maça başladığımız saha dizilişiyle, maçı bitirdiğimiz saha dizilişi aynı olmuyor. Bu çalışarak, oyunculara ezberleterek, sahada uygulanmasını sağlayarak gerçekleşiyor. Avrupa'ya baktığınızda birçok güçlü takım ve teknik direktör bunları yapıyor. Biz neden bunu yapmayalım? Altınordu, Türkiye'de farklı bir kulüp. Bizler de ekip olarak, yenilikçi, modern, kendini geliştiren, sürekli daha iyisini yapmaya çalışan, hiçbir zaman yetinmeyen bir ekibiz. Bunu da sahada başarılı bir şekilde gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Her maçımızı Avrupa'dan ve Türkiye'den birçok scout izliyor"
Avrupa'dan ve Türkiye'den birçok kulübün genç oyuncuları için kendilerini yakından takip ettiğini aktaran Altınordu Teknik Direktörü, "Sene sonunda hangi oyuncularınızı transfer olmaya yakın isimler olarak görüyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Her yıl Altınordu'da bu isimler dolaşıyor. Her maçımızı Avrupa'dan ve Türkiye'den birçok scout izliyor. Çünkü 16-17-18-19 yaşında birçok oyuncumuz var. Geçtiğimiz yıl Muhammet Mert, Kerim, Ravil, Süper Lig'e transfer oldu. Altınordu'da bu her sene gerçekleşiyor. Bu sene ön plana çıkan Oğulcan Ülgün, ümit milli oyuncumuz. Devre arasında da sezon başında da gidebilirdi çok talipleri vardı. Sezon sonunda bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Kalecimiz Erhan iyi performans ortaya koyuyor. Öz kaynak oyuncularımızdan Enis Destan... Tabii Burak İnce, Avrupa'da bilinen bir oyuncumuz. O da çok erken yaşta futbol olgunluğunda, bireysel anlamda çok yetenekli bir oyuncu. Avrupa'da birçok ünlü kulüp bunu biliyor ve takipte. Birçok oyuncumuza transfer teklifi geleceğini düşünüyorum. Yetenekli oyuncularımız var ve iyi çalışıyoruz. Sadece önümüzdeki sezon değil ondan sonraki sezonlarda da Avrupa kulüplerinin Altınordu'nun kapısını çalacağını söyleyebilirim. Ben de Avrupa'da olsam Altınordu'nun kapısını çalarım. Çünkü kulübü gezip, organizasyonu incelediklerinde ne kadar farklı olduğunu görüyorlar. Zorlu ligde, genç oyuncuların bu performansı vermeleri onlar için de önemli bir veri."
"İzmir Alsancak Stadı'nın bitmesini sabırsızlıkla bekliyoruz"
Hüseyin Eroğlu, yapımı devam eden Alsancak Stadı'nın kendileri için çok özel olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:
"Dört yıldır Bornova Stadı'nda maçlarımızı oynuyoruz. Onlara da teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki sezondan itibaren Alsancak Stadı'nın bitirilmesi hedefleniyor. Bu anlamda devletimize, bakanlarımıza teşekkür ederim. Onlar da çok modern, futbol anlamında çok güzel bir stat inşa ettiler. 1924 yılından beri birçok İzmir takımına ev sahipliği yapmış, şampiyonluklar yaşanmış, gol kralları çıkmış, çok değerli bir stat. Altınordu olarak bizim için de 1924'ten bu yana orada 1609 karşılaşma, 10 şampiyonluk yaşandı. Bu şampiyonlukların son ikisini 3 ve 2. Lig'de teknik direktör olarak yaşadım. Bu benim için de çok değerli. İzmir Alsancak Stadı, İzmir için bir sembol. Orada maçlarımızı oynamak için sabırsızlanıyoruz. İnşallah İzmir derbileri bundan sonra İzmir Alsancak Stadı'nda oynanır. Süper Lig'de oynanır. Türk ve İzmir futbolu için mutluluk verici. İzmir Alsancak Stadı'nın bitmesini sabırsızlıkla bekliyoruz."