"Sergen Yalçın hala İstanbul'daydı, Antalya'ya gitmesi lazımdı..."

Öncelikle müthiş bir maç analizi Sergen Yalçın için. Bir de kazanırken analizi yapma şansı olacak, bazen kaybettiğinizde acaba 'Biz neleri eksik ve doğru yaptık' dersiniz.

Bir hafta önceden başlayan 'Acaba biz neleri eksik, neleri doğru yaptık' dersiniz. Bu maçtan bağımsız 1 hafta önceden 'Acaba ne yaptık?' diye düşünürsünüz. Teknik direktörler akşam yalnız kaldığında ne yanlış yaptığını daha iyi hissederler.

Sergen Yalçın, futbolculuğunda yorulmadığı kadar teknik direktörlüğünde yoruluyor. En yorucu iki tane 90 dakikayı Borussia Dortmund ve bu maçta yaşamıştır. Zihinsel yorgunluk da vardır. Beşiktaş, Dortmund maçına öyle bir zihinsel yoğunlukta hazırlandı ki. Beşiktaş'ın rakibi Dortmund. Galatasaray'ın Lazio, Fenerbahçe'nin Eintracht Frankfurt. Sıralmama da öyle aslında. En güçlü Dortmund. sonra Lazio sonra Frankfurt...

Bugün de Sergen Yalçın, pandemi sezonları başlağında ezberledik bunu. Bazen rotasyon yaparsınız. Dedim ya maçtan çıkaracağı dersler. 'Ya Murat (Yardımcısı Murat Şahin) bir daha böyle yaparsam, aman adam adım Sergen Yalçın değil' dedi bugün. Devre arasında 'Sergen Yalçın maça dönebilir' dedik. Dün uçağa binmeden önce ve iki gün boyunca Ümraniye'de teknik heyetle konuşurken 'Kimleri oynatalım, kimleri oynatmayalım?' diye sormuştur.

Beşiktaş'ın rotasyonlu kadrosu şu olmalıdır, Mert; Nsakala, Atiba, Montero, Rıdvan; Josef, Pjanic; Ghezzal, Salih, Larin; Batshuayi.

Antalyaspor karşısında tutanı da, atanı da çok iyi oynadı. Mert de çok iyi oynadı. 2-0'da dengeli çıkmasa, çizgiden de iki tane çıkardı. Gollerde sıfır hata. Düştüğü yerden kalktı. Tecrübeli bir kaleci. Sergen Yalçın 'Kalede sıkıntım yok' diye düşünüyordur. Necip sağ bek, Nsakala'dan iyi oynamaz. Sol bekte de Rıdvan oynar. Mehmet Topal da ilk resmi maçına çıktığı için fizik olarak hazır olma ihtimali yok. Montero da Antalya'nın taktik anlayışına göre arkaya atılan toplarda sıkıntılıdır.

Josef de başka bir mevkide oy-na-maz-. 10 üzerinden Türkiye'nin bir numaralı ön liberosu. Atiba'yı geri çekmedi. Mehmet Topal'ı sağ beke koydu. Çok kötü bir karar aslında. Atiba'yı koysan kurtarırı var. Sonra hoca Josef'i sağ stopere aldı. Josef ön liberoda oynadığında arkaya bakmaz. Savunmada oyuncular vardır. Oyuncuların ilk yarının sonlarına gelirsek, kroke durumunda boksörler vardır ya, antrenörler "gong sesi gelsin" diye derler ya. Sergen Yalçın için gong sesi devre arasıydı.

Sergen Yalçın, Antalya'ya gitmesi lazımdı. O hala İstanbul'daydı. Ve gitti. Baktı bizim takımımızda kimler oynuyor. Sağ bekte Nskala oynar. Orta sahada dinamizm olması lazımdı. Montero sol stepor. Josef ve Pjanic, birlik kalır. Dev rede Larin ve Ghezzal'i soktu. Dersler ne? 1-Gökhan Töre kendini daha iyi hazırla. 2- Kenan daha iyi hazırla kendini. 3-Mehmet Topal iyi profesyonelsin ama kendini daha iyi hazırla.

Profesyonellik anlayışı a kadar sağlam bir karakteri var ki; Batshuayi. 90+'larda depar atıyordu.

Josef de Souza, kendi mevkiine geçince 90+2'de şurada (sol açığı gösteriyor) pres yaptı. Türkiyenin önde baskıyı ve seni en iyi rahatlatan en iyi oyuncusu. Fenerbahçe yıllarında bu kadar iyi oynamıyordu.

Beşiktaş'ın bu kadroyla (Mert; Necip,Mehmet Topal, Montero, Nsakala; Josef, Gökhan Töre, Atiba, Salih, Kenan; Batshuayi) Antalyaspor'u yenmesi sürpriz sayılabilirdi. Sürpriz demesek de güle oynaya kazanamazsın. Bu kadro 2-0 mağlup oldu, diğer kadro (Mert; Nsakala, Atiba, Montero, Rıdvan; Josef, Pjanic; Ghezzal, Salih, Larin; Batshuayi) 3-0 yendi.