Bir Vincenzo Montella filmi: İtalyan işi - Engin Kehale | Bir teknik direktör olarak, oyuncularınızı kafanızdaki plana inandırdığınız derecede güçlüsünüzdür. Vincenzo Montella, Hırvatistan karşısında sadece maç önü açıklamalarıyla doğru orantılı bir oyun oynatmakla kalmadı. Aynı zamanda öğrencilerini ve kamuoyunu da kâğıt üzerindeki stratejisine ikna etti. Plan netti. Önde merkezi koruyarak, 6 oyunculu bir baskıyla topu Hırvatistan’ın beklerine yönlendirmek ve oyunu kalemizden uzak tutmak. Bu 6 oyuncuyu da ikiye bölmek lazım. Kerem-Barış Alper koşup rakip savunma hattının yerleşimini dağıtan ikili. Kalan 4’lü ise bozucu ve pasör oyuncuların kusursuza yakın bir karışımı. Bir adama özel iki cümle yazmak lazım... Transfer dönemi bittiğinde Fenerbahçe’nin zayıf karnı gibi gözüküyordu. Günler geçtikçe sadece takımının değil, Milli Takım’ın da vazgeçilmezi olma yolunda ilerliyor. Sertliği ve top kapma becerisi zaten elit seviyede. Pas tercihlerinde de mükemmel oynayınca, sahanın yıldızı oldu. Helal olsun sana İsmail Yüksek! (HÜRRİYET)
İşte bizim Milli Takım - Tayfun Bayındır | Hem güzel futbola hem büyük takım yenme becerisine hem de “İşte Bizim Milli Takım” demeye hasret kalmıştık. Bu hasreti de giderdiler, kocaman bir alkış... Montella’nın on biri açıklandığında bir kişinin dahi, “işte sahaya çıkması gereken on bir bu” diye düşündüğüne inanmıyorum. Çoğunlukla “nereden çıktı bu on bir” değerlendirmesi yapılmıştır, ki ben de o değerlendirmeyi yapanlardanım. Takımında oynamayan Samet, santrfor kimliği olmayan Barış Alper, önceki maçların en çok tartışılan 1.90’lık sol beki Cenk, hepsi kadroda... Doğal olarak bizi hem telaş sardı hem tedirginlik bir o kadar da korku... Ama yanılmışız... İtalyan hocanın bu kadar kısa sürede bu kadar etkileyici değişimi sağlayacağını görmesek inanmazdık. Maç öncesi kanatlarını kullanacağını, araya koşu yaptıracağını net bir şekilde söyleyen Montella, Kerem, Barış, Ferdi ve zaman zaman İrfan Can ile söylemini eyleme çevirdi. Bu süreçte ve aslında maçın tamamında olağanüstü bir ikili vardı ki onlar İsmail ile Salih’ti... İkisi de hem baskı yaptılar hem de savunma... Hem dönen topları topladılar hem de mükemmel istasyon olup takımın sakin ve dingin kalmasını sağladılar. (MİLLİYET)
İsmail üç kişilik görev yaptı - Ömer Üründül | Maça kora kor başladık. Montella'nın taktik planı, agrasif takım presiyle rakibi 18'imize fazla getirmemek ve de kazandığımız toplarda onların öne çıkacak defans bloklarının arkasına atılacak toplarla gol aramaktı. Bu plan 60 dakika beklenenin çok üstünde tuttu. Dün gecenin en önemli özelliği çok uzun zaman sonra Milli Takımımız'daki müthiş hırs ve üst düzey yardımlaşmaydı. Örneğin Montella bana göre defans bloğunda Abdülkerim'le hiç oynamamış ve ciddi maç eksikliği olan Samet'i tercih etti. Samet de görevini beklenen de daha iyi yaptı. Gelelim en önemli konuya; hiçbir futbolcu söyler misiniz bana üst düzey takımlar dahil 3 kişilik görev yapsın. İşte mükemmel bir İsmail Yüksek. Helal olsun! (SABAH)
EURO 2024 yolu nihayete erdi - Cem Dizdar | ‘Yap boz’ oynamaktan sıkılmayan ülke futbolu onlarca kez denediğini Milli Takım ile de bir kez daha deniyor. ‘Ya tutarsa’ diyerek apar topar teknik adam değişikliğine gidilen Milli Takım, Vincenzo Montella ile çıktığı ilk karşılaşmada deplasman takımı oyunun mantığına uygun davrandı. Güvenliğin ön planda olduğu maçta sonuç alma işi ‘fırsat verimliliği’ne bağlı tutulmuştu. 70. dakikaya ulaşıldığında topla yarı yarıya daha az oynayan Milliler, gol girişimi açısından ise daha iyi durumdaydı. Üç ciddi pozisyondan birinde Barış Alper Yılmaz ile bir gol bulunmuştu. Özellikle İsmail Yüksek orta sahada Hırvatistan’ın oyun kurulumunu bozarken, Hakan Çalhanoğlu kenar oyunculardan bir parça daha yardım alabilse durum bambaşka olabilirdi. Zaten bu gruptan çıkma konusunda epeyce yol almıştık. Kuntz adı etrafında koparılan fırtına her ne kadar tedirginlik yaratsa da Avrupa Şampiyonası için yol artık iyiden iyiye kısaldı hatta ‘nihayete erdi’ bile denilebilir. Sonuçta şimdiye dek deplasmanda yenemediğimiz Hırvatistan’ı yenerek Montella ile yeni bir giriş yapmış olmamız da başlı başına özel bir durum. Böylece 2032 ev sahipliğine kadar yapılacak dört önemli turnuvadan ilkinin kapısından girilmiş oldu... (FANATİK)
Helal olsun Bizimkiler! - Turgay Demir | Milli Takım'ın yeni patronu Vincenzo Montella aklın yolunu takip eden bir teknik adam. Hırvatistan'la deplasmanda oynuyorsan öne hızlı çıkıp, geriye çabuk döneceksin ve de ikili mücadelelerde ayakta kalacaksın. İtalyan basit bir şekilde çözmüş olayı… Samet Akaydın, Abdülkerim, Cenk Özkaçar, İsmail Yüksek ve Salih Özcan gibi ön libero-stoper özelliklerine sahip beş oyuncuyu birlikte kullandı. Özellikle İsmail muhteşem oynadı, yüreğini serdi çimlere. Dünya markası Modric oynarken de, pas atarken de istediği ortamı bulamadı. Hücumda ve savunmada dönen topları alan Bizim Çocuklar böylece hem kalemizin bunaltıcı baskı görmesini önlediler, hem de biz rakip kale önünde istediğimiz kadar oyalanabildik…Montella iyi başladı, bir planı vardı ve cesaretle uyguladı. Artık grupta işimiz çok daha kolay. Hoş gelmişsin Montella. (FOTOMAÇ)