ALİ ECE - FANATİK | İlk golde Pjanic tüm ilk yarı boyunca olduğu gibi tıka basa zeka dolu bir pas gönderdi. Pjanic’in özel yeteneğine önlem almak kolay iş değil. Sanki ensesinde de gözleri varmışçasına etrafındaki herkesi görebiliyor ve topu istediği gibi istediğine gönderebiliyor. İkinci golde ise hem Ferhat hatalı çıktı hem de stoperi panik yaptı. Beşiktaş ilk yarıda 43’te kaydettiği golden çok daha kreatif etkileyici ataklar geliştirdi. 2. yarının başında Rıdvan’ın kaydettiği gol de çok etkileyici bir kolektif hücum sonucu geldi. Rıdvan’ın iki maçtır gol atması çarpıcı olsa da asıl genel oyun performansı ile komple bir sol beke dönüşebileceğine dair verdiği güçlü sinyaller çok etkileyici. Beşiktaş'ta birçok eksik vardı ama en önemli eksiği saha zemininin bu takımın klasından çok uzak olması. Sakatlıkların çoğalmasındaki faktörlerden birisi de bu takım, stat ve taraftar kalitesine yakışmayan bu zemin. Demirspor'un ilk 2 golü de özel şut yeteneği sonucu geldi. Ancak özellikle Ghezzal'ın da sakatlanıp çıkmasından sonra Beşiktaş'ın genel oyun performansı aniden çok düştü. Skorun 3-0'dan 3-3'e gelmesinin sebeplerinden birisi de bu ani oyun seviyesi düşüşü oldu.
GÜNTEKİN ONAY - SPOR ARENA | Beşiktaş 'Maçı kazandım' duygusuyla hareket edince Adana Demir affetmedi. Yoğun maç takviminde eksikleri de olan Beşiktaş, fazla gaza basmadan, tempoyu yükseltmeden Adana Demirspor karşısında kaliteli ayaklarıyla sonuca gitti. Siyah beyazlı ekipte kanat bekleri Rıdvan ve Rosier’in dışında Josef de Souza yüksek eforlu bir oyun ortaya koydular. Özellikle genç Rıdvan ileri geri sürekli çalıştı ve sezgisiyle bir de gole imza attı.İkinci yarının başında farkı 3’e çıkartan Beşiktaş, futboldaki en büyük tehlikeyle yüzleşmek durumunda kaldı. ‘Maçı kazandım’ duygusuyla hareket eden siyah beyazlı futbolcular, pes etmeyen Adana Demirspor karşısında ceza sahası dışından yediği 2 golle son bölüme telaşlı girdi ve avuçlarının içindeki 3 puanı tehlikeye attı.Son bölümde deyim yerindeyse topuyla tüfeği ile yüklenen konuk ekip mucizevi bir şekilde maçı 3-0’dan 3-3’e getirmeyi başardı. Beşiktaş gibi bir ekibin son yarım saatte 3-0’dan maçın 3-3’e gelmesine izin vermesi düşündürücü. Adana Demirspor oyuncu değişiklikleriyle oyununu yukarıya taşırken Beşiktaş tam tersini yaşadı. Özellikle 90+5’teki Güven-Batshuayi değişikliği son derece gereksiz ve anlamsızdı. Takım boyu iyice kısaldı ve konuk ekip tartışmalı bir golle maçta beraberliği yakaladı. Beşiktaş, dün akşamki maçtan dersler çıkartmalı. Kenan ve Gökhan Töre’nin performansları yine yetersizdi ve top rakip yarı alanda hiç kalmadı. Adana Demirspor ise son 2 maçta 6 gol attı ve Montella ile toparlanmış görünüyor. Lacivert mavili ekip Beşiktaş gibi güçlü bir takım karşısında 3-0'dan 3-3’e getirerek unutulmayacak bir maça imza attı.
ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH | Vodafone Park yine çok ilginç bir maça sahne oldu. Beşiktaş, oyuna tutuk başladı. 20. dakikaya kadar hücum girişimleri yetersiz ve tempo düşüktü. Ama bu dakikada Montero'nun şans golüyle skor avantajı yakalandı. Bu golden sonra Beşiktaş akıcı futboluna döndü, organize ataklar geliştirdi. Devre biterken de rakip kaleci ve stoperin müşterek hatalarıyla çok ilginç bir ikinci gol attılar. 2. yarının başında dün gecenin başarılı ismi Rıdvan, Antalya'dakine çok benzer bir gol atarak farkı üçe çıkardı. Sonra Beşiktaş'ın temposu düştü. Oyunun kontrolü Adana Demirspor'un eline geçti. Ben her zaman bir konuyu vurguluyorum; bir anda 3-4 oyuncu değiştirmek takımlara hiçbir zaman fayda getirmiyor. Balotelli attığı golden sonra yine Fair-play'a uymayan davranışlara girip oyunu gerdi. Bu birikim sonucu da son saniye golüyle birlikte istenmeyen olayların çıkmasına neden oldu. Sergen Yalçın son gole gidip itiraz etti, gol temizdi. Kendi sahanda ve seyircin önünde 3 farkı koruyamıyorsan başka mazeret aramak son derece yanlış olur. Son dakikada maç biterken Sergen Yalçın'ın, takımı rahatlatan tek isim Batshuayi'yi gereksiz yere çıkarmasından sonra maç 1 dakika daha uzadı, bu da gole neden oldu. Bütün takımlardaki rekor sayıdaki sakatlıklar gerçekten kabullenilmeyecek duruma geldi. Dün de Ghezzal'ın çok koşmadığı bir maçta lifi attı. Çünkü bu tip futbolcular kendilerine bakmıyor. Şunu sormak istiyorum: 'Her maç 90 dakika oynayan ve en çok koşanların başındaki Josef neden sakatlanmıyor?'
CEM DİZDAR - FANATİK | Şöyle diyordu Ceza; "Benimle senin aranda kocaman bir fark var." Bu, ilk devresinde her açıdan pozisyonu az temposu fena olmayan maçta iki takım arasında büyük fark vardı. Beşiktaş sahada öyle diri durdu ki, hocası İtalya rakibi sahada görünmez gibiydi. Zaman zaman uzun toplarla oyunun bozu uzasa da ilk devre boyunca sıkıntı yaşamadı Beşiktaş. İkinci devrenin başında Rıdvan'ın bir önceki maçtakine benzer golü gelince sormadan edemedim! Bu tip golleri yiyen takımların hocasının uyruğu fark eder mi? Ancak devamında neler oldu? O baştaki "fark" kayboldu. Yunus, Balotelli, Gökhan İnler girdi ve maç biçim değiştirdi. Beşiktaş görüntüde aynı maç aynı maçtı ama fark şuydu ki, iki gol yediler. Son 10 dakika için sıkıntıya girilince işin rengi değişti. Sakatlıklarla boğuşan Beşiktaş bir de son kornerde "karman çorman bir pozisyon"da golü yiyince iyi başladıysa da sonunu getiremedi. Özetle bir yol kazası daha yaşamış oldular. Sorun, devamını nasıl getirecekleri!...
ALİ GÜLTİKEN - SABAH | Şampiyonluğa oynayan bir takım için hiç hoşuna gitmeyecek şeylerden biri kendi evinde puan kaybetmek, mağlup olmak en üst sıralara yazılabilir. Ama 3-0 öne geçtiğin bir maçı son dakikada yediğin golle berabere bitirmek mağlubiyet kadar ağır gelir. Hatta psikolojik anlamda kabul edilmesi çok da mümkün değildir.Beşiktaş dün akşam böyle bir kaderi yaşadı. Maç sıklığının vermiş olduğu yorgunluk ve üzerine gelen sakatlıklar son dakikalarda bu akıbeti biraz hazırladı diyebiliriz. Fakat her şeye rağmen 3-0 öne geçmiş bir takımın, hele Beşiktaş gibi hem tecrübeli hem kalitesi yüksek bir ekibin buna müsaade etmemesi lazımdı.Aslında oyuna baktığımızda goller dışında verilen çok fazla pozisyon yok. Ama futbol böyle bir şey. Bazen verdiğiniz 3 pozisyonla kalenizde 3 tane gol görebiliyorsunuz. Beşiktaş kendi açısından maça çok rahat başladı, istediği gibi de oynadı. Planladığı golleri de Montero, Josef ve Rıdvan'ın ayağından buldu. Hatta 3-0'dan sonra oyunu biraz daha temposu düşük kontrollü bir hale getirdi. Görüntü sanki bu maçın çok rahat biteceği şeklindeydi. Ama ortaya Adana Demirspor'dan Vargas çıktı ve attığı frikik golüyle bir anda Adana Demirspor'a 'acaba geri dönebilir miyiz' ümidini yarattı. Maç sonuna baktığımız bu ümidin hem sonuca hem de puana dönüştüğünü gördük.Dediğimiz gibi oyuncular açısından da teknik direktör açısından da çok kabul edilebilir bir durum değil ama 'futbol boşluk kaldırmıyor' gerçeğini sahada bir kez daha gördük.Rıdvan, Montero, Josef ve Batshuayi'nin sahada takım performansının üzerinde gösterdikleri çaba 3 puana yetmedi.