Halil Özer: "Montella'nın golleri" | Umarım tüm bu yaşananlar ders olur. Bu takımın iskeleti belli. Bozarsan kambur kalırsın. Neyse. Fazla sinirli olduğum için kendimi frenlemeye çalışıyorum. Bu kadar yeter. Montella yine sahneye çıkmazsa biz bu gruptan kendimizi atarız. Son olarak... Sayın Montella eğer üzerinde kadro konusunda üzerinde baskı varsa, ısrar varsa ilk basın toplantısında gözünü üç kere kırp! Sinyali ver ki biz de bilelim... (MİLLİYET)
Tayfun Bayındır: "Hayaleden kabusa" | Montella neden Arda ile başlamadı, neden Kenan Yıldız’ı ağır denilen Portekiz savunmasının önünde kullanmadı, iki dripling dışında varlık gösteremeyen Yunus’a bu kadar tahammül etti açıkçası çok merak ediyorum. Meslektaşlarım basın toplantısında mutlaka sorarlar. Bence sorulması gereken soru şu; Avrupa Şampiyonası finalleri oynayan, gruptan çıkma ihtimali yüksek olan bir takımın nasıl hala net bir 11’i olmaz? (MİLLİYET)
Cem Dizdar: "Duruşumuz problemli" | Bizimkilerin sahadaki duruşu o kadar problemliydi ki, aslında bizim stoperlerden biri gibi oynayan Cristiano Ronaldo’ya rağmen zorlanmadan skoru buldular. Beri yandan maç önünde televizyon kanallarında özellikle eski futbolcu ya da futbolcu/teknik adamların suya tirit analizleri de evlere şenlikti doğrusu. Hele Ukrayna, Arnavutluk ya da Gürcistan gibi takımların ‘’averaj takımı’’ olacağını iddia edenler!.. Acaba Hamit Altıntop bu bu sürecin neresinde görüyor kendini? Onun bize ihtiyacı yoktu ama bizim hangi ihtiyacımızı gideriyor kendileri gibi bir soru Çekya maçının ardından sorulmak üzere bir kenarda dursun şimdilik!… (FANATİK)
Erman Özgür: "Santrforlara bakmadı" | Pas kalitesi bu kadar yüksek bir takıma karşı pres yapmak, bizim gibi temposu düşük bir takım için neredeyse imkansızdı. Portekiz pas yaptıkça direncimiz iyice düştü ve Ronaldo, Bruno Fernandes’e golü attırarak ikinci yarının başında maçın fişini çekti. Montella’nın yaptığı hiçbir hamle oyun kalitemizi artırmadı. Gerçi gole ihtiyacımız olmasına rağmen kulübedeki santrforların yüzüne bakmaması bile tek başına bir eleştiri sebebi olabilirdi. Maçı kaybettik ama teselliyi grubun diğer maçından gelen beraberlik ile bulduk. Çekya ile berabere kalsak bile gruptan çıkacak olmak Portekiz maçının etkilerinin yerini farklı bir konsantrasyona çabuk geride bırakmamızı sağlayabilir. (FANATİK)
Ömer Üründül: "Bu maç moralimizi bozmasın" | Benim Montella yönetiminde kafama takılan iki konu var. Birincisi, Kerem'i erken çıkartıp Yunus'u fazla oyunda tutması. İkincisi de artık skor 3 farklı iken sakatlık sorunları olan Arda ve İsmail'i oyuna almasıydı. Bu konuda ne düşündü anlamadım. Bu maç moralimizi bozmasın. Esas hedefimiz Çekya maçı. (SABAH)
Tunç Kayacı: "Montella ve kaprisleri" | Montella’nın gereksiz kadro kaprisleri böyle güçlü rakipler karşısında resmen çöküşümüzü hızlandırdı. Taraftarın Arda tezahüratı Montella’ya tepkiydi ama pek oralı olmadı ısrarla ısındırmaya devam etti. Oysa böyle tecrübeli takımların oyununu yıldızların bireysel performansıyla bozabilirsin. Dedik ya bir bildiği vardır Montella’nın ama oyun okumasında baştan sınıfta kaldı. Bizim hesaplarımızda zaten Portekiz değil Çekya ve Gürcistan’ı geçmek vardı ve bu şans elimizde. Yenilirken bir mahalle takımı gibi hatalar yaparak yenildik acı olan bu bana göre... Gruptan daha güçlü daha prestijli çıkmalıydık, biraz o yönden darbe aldık. Özetle Hamburg yolculuğumuz daha keyifli olurdu ama Montella deyim yerindeyse pişmiş aşa su kattı ve tadımızı kaçırdı. (FANATİK)
Levent Tüzemen: "Birileri Montella'yı uyarmalı" | Maçın favorisi Portekiz'di. Kaybettik, lider çıkma hayalleri ise suya düştü. Şimdi yapılacak tek olay, enseyi karartmamak ve bu ağır yenilgiyi unutmak. Ve Çekya önüne kompakt futbol anlayışı ile çıkıp en az bir puan almak. Uyarıyorum; Çekya sert bir takım, duran toplarda etkililer. Son sözüm şu; İsmail Yüksek ve Arda Güler sonradan oyuna giriyorsa demek ki oynayabilecek durumdalar. Keşke en baştan başlasalardı. (SABAH)
Ali Gültiken: "Çabuk toparlanmak gerek" | Kerem ile yakaladığımız iki net diyebileceğimiz pozisyon oldu. Bunlardan birini yapabilsek maçın seyrini daha farklı bir yöne çevirebilirdik. Ama iki farklı geriye düştükten sonra bu seviyelerde işler kolay olmuyor. Stoperlerimiz ve savunma bloğumuz çok ciddi hatalar yaptılar. Barış Alper çok önemli bir oyuncu ama çok etkili bir santrfor değil. Gerçek mevkii dışında bir çözüm olarak oynuyor. Bütün bunlar genel anlamda oyunumuzu etkileyen faktörler oldu. Turnuva oynamak çabuk toparlanmayı gerektiriyor. Önümüzde Çekya maçı var, alabileceğimiz beraberlikle bile gruptan çıkabiliyoruz. Portekiz maçı hoşumuza gitmeyen bir ders olsa da hâlâ gruptan çıkma şansımız var. (SABAH)
Uğur Meleke: "İlk 11'inde 4 değişiklik yapan tek takım" | Büyük bir turnuvaya gidiyorsanız net bir 11’e, net bir oyun planına, net bir stratejiye sahip olmalısınız. Almanya ilk grup maçına çıkmadan önce herkes Almanlar’ın 11’ini ezbere sayıyordu. İngiltere’de ilk 11’in 10’u belliydi, belki tek bir soru işareti vardı, o da Declan Rice’ın partnerinin kim olacağı... Polonya, Mart’ta play-off’ta Galler’i yendiği ilk 11’in bire bir aynısıyla Türkiye hazırlık maçına çıktı. Bizse maalesef bir kadro iskeleti oluşturmakta geç kaldık. Gürcistan maçından da zaferle ayrılmamıza rağmen Portekiz karşısına 4 değişiklikle çıktık. Neden bu 4 değişiklik? Hadi kaleci değişikliğinin sebebi sakatlık. Kalan saha içi 10 oyuncunun üçünün farklı olması yüzde 30’luk bir değişiklik demek. Kısa turnuva istikrar işidir. Almanya aynı 11’le çıkıyor, İngiltere aynı 11’le çıkıyor, Fransa bir mecburiyet dışında aynı 11’le çıkıyor. Biz 4 değişiklik yapıyoruz. Enteresan... (HÜRRİYET)
Engin Kehale: "Çekya'ya daha iyi bir Montella gerek" | İtiraf edelim. Gürcistan maçını oyundan çok beceri ve biraz şans ile geçtik. Portekiz karşısında ise rakibin gücüne boyun eğdik. Eğlenceli bir takımız, maçlarımız keyif veriyor derken eğlenilen taraf olduk. Bu maç referans mı? Değil. Gruptan çıkma şansımızı azalttı mı? Asla. Yine de benden söylemesi, saha içinde doğru kurguyu bulamazsak inanılmaz zor bir Çekya maçı bizi bekliyor... (HÜRRİYET)