ALİ GÜLTİKEN (SABAH) - "İyi oyun mu yoksa skor mu?" sorusunda tercihim her zaman skor olur... Özellikle şampiyonluk yarışında boyun kısaldığı dönemlerde iş matematiğe döner. Burada da hedef olan 3 puandır... Beşiktaş, Erzurum deplasmanında oyun olarak belki rakip sahada çok kalmadı ama maçı kazanabilecek üç puanı cebine koydu. Burada da farkı yaratanın yine bireysel kaliteler olduğunu gördük. Beşiktaş'ın ilk golünde "Made in Canada" iş birliği ile Atiba'nın asistinde Larin harika bir vuruşla açılışı yaptı. İkinci golde Oğuzhan'ın şutu, üçüncü golde de Ghezzal'in mükemmel ustalığını gördük. Dünün en önemli notlarından birisi, Beşiktaş'ın deplasmanda oynayan bir takım olarak öne geçecek gollerin hepsini atan ekip olmasıydı. Erzurumspor umduğumun çok üzerinde bir performans ortaya koydu. Oyunda Beşiktaş kadar topa sahip oldular. Goller buldular... Buldukları gollerden daha fazla da pozisyonlar yakaladılar. Son vuruşlarda becerili olabilseler maça ortak olacak kadar pozisyonları var.
ALİ ECE (FANATİK) - Beşiktaş’ın oyuna başlangıç A planı topa sabırlı şekilde sahip olarak total kontrol futbolu oynamak. Bu zeminde ise değil Beşiktaş, Bayern bile topa kolay kolay sahip olamaz. Zeminin yanı sıra Josef’sizlik de Beşiktaş’ın ilk 45’teki oyununu kötü etkiledi. Özellikle 1-0 öne geçtikten sonra Beşiktaş, Josef’in kademe liderliği ve takımı doğru şekilde yerleştirmesi özelliğini çok aradı. İlk yarıda sadece Beşiktaş’ın değil sahanın en iyisi Larin’di. Daha verimli oynadığı sol öndeyken sadece usta işi bir plase ile gol perdesini açmakla kalmadı, defansif-ofansif devamlılığıyla genel oyun performansı da çok iyiydi. Ersin’in yediği goldeki hatası büyük bir nazar boncuğu olsun, uzun süredir çok iyi oynuyordu bu kez de ikinci yarıda teknik direktörü ve takım arkadaşları Ersin’in kademesine girdiler. 67’de Ghezzal, hem rakiplerine hem de en az onlar kadar teknik oyuncuları durdurabilen cinsten zemine muhteşem bir çalım attı. Hemen ardından ceza alanı dışından attığı virtüöz işi gol aslında Beşiktaş’ın ikinci yarıda çektiği ilk şuttu. Sonrasında Erzurumspor da yoruldu, iki maçtan birini bu zeminde oynamak zorunda kalan bir takımın yorulmaması imkânsız.
GÜNTEKİN ONAY (HÜRRİYET) - Beşiktaş dün adeta ateşle oynadı. Siyah beyazlılar 90 dakika boyunca kendi oyun kalitesi ve temposunun çok altındaydı. Savunmada Josef’in yokluğu çok net hissedildi. Atiba ilk 15-20 dakika dışında yorgun göründü. Dorukhan’ın maç eksikliği göze çarptı. Beşiktaş 2 kez öne geçmesine rağmen Erzurumspor’a yakalandı. İlginçtir rakibine pozisyon vermeden kalesinde 2 gol gören siyah beyazlı futbolcular, bu durumun tedirginliğini maçın sonuna kadar yaşadı. Pas isabet oranının tüm sezonun gerisinde kalması da Beşiktaş’ın oyununu olumsuz etkiledi. 7 günde 3’üncü maçı böylesine yüksek bir rakımda oynamak da Beşiktaş’ın fiziksel performansını aşağı taşımış olabilir. Önemli olan tüm bu zorluklarla karşılaşmışken kazanabilmek...
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH) - Beşiktaş ilk yarıyı domine eder gibi göründü ama hiç de iyi bir futbol sergileyemedi. Larin'in güzel erken golü önemli bir moraldi. Ama istenen futbolu oynayamıyorsanız her an başınıza bir iş gelebilir. Skor avantajı olan Beşiktaş, kornerden gol yedi. Bir dakika sonra da ikinciyi yiyordu. Sonra kalecilerin hediyeleri ile karşılıklı birer gol daha atıldı. İkinci devrenin ilk 20 dakikası Beşiktaş için adeta kâbus gibiydi. Takım hiç top tutamıyor, sürekli baskı yiyor ve arka arkaya gol tehlikeleri yaşıyorlardı. Sergen Yalçın, biraz geç olsa da nihayet uyandı ve iki değişikliğe gitti. Sonra da sahneye dün gecenin suskun yeteneği Ghezzal çıktı. Müthiş bir aksiyonlar sonucu mükemmel bir gole imza attı. Sonra yine Beşiktaş bir takım sıkıntılar yaşadı. Ama Gökhan Töre maçı bitiren golü attı. En beğendiğim isimler Larin ve N'Sakala'ydı. Sergen Yalçın dün çok kötü bir kenar yönetimi sergiledi. Mutlak yapması gereken ilk iki değişiklikte çok geç kaldı. O arada takımın gol yememesi büyük şanstı.
CEM DİZDAR (FANATİK) - Maçın starı kim acaba? Atiba mı desem Ghezzal mı? Yoksa az iş? Bir gol, bir asistle oynadı oyuncu çok çalışmış görünen Emrah Başsan mı? Ama kalecilerin olmadığı kesin... Dilimde tüy bitti! Korner atışlarında goller büyük oranda arka direğe vurulan kafa toplarından geliyor. Bu ön direğe adam koyma inadı ne zaman kırılacak acaba? Bence direğe adam koyulmasın ama koyulacaksa bari arka direğe konsun. İki kalecinin yediği hatalı goller maça elektrik yükledi! Neticede kaleci kurtarışı ihtimali düştükçe futbolcu iştahı artıyor ve maça da - olumsuz anlamda – renk geliyor! Bu maçta öyle oldu. Neresinden bakılırsa bakılsın ligin en kararlı takımı Beşiktaş. Tökezleyince çabuk toparlanıp hedefe kitleniyor. Böylece Emre Belözoğlu’nun "Onlar da kaybedecek" kehanetini boşa çıkarıyor! Ama futbolun yine de ne getireceği hiç belli olmaz...
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) - Öncelikle Cenk Tosun'a çok geçmiş olsun. Maalesef sezonu kapatacak gibi görünüyor. İnşallah milli takımımızın turnuvasına yetişir. Maçta da Cenk Tosun'un konuşulması lazım. Çok kötüydü falan ama eliyle omzuyla karışık kontrol ettiği topun devam eden pozisyonunda Ghezzal mükemmel bir golle Beşiktaş'ı öne geçirdi. Daha 24 saat evvel Babel'e el çalan ve Muhammed'in golünü iptal eden (Doğru kararla) Türk hakemliği bir başka standartsızlıkla bir gün sonra benzer pozisyonda 'oyna devam' dedi. İşte millet bu adaletsizliğe-standartsızlığa isyan ediyor. Erzurum, özellikle Yılmaz Hocam'ın da gidişiyle açıkçası pozitif ayrımcılık yaptığım bir takım. Ama işleri zor. Direkt rakipleri ile oynayacağı fikstüre giriyor. Son hafta da BAY geçecekler. Kadrosu ile fikstürü ile Dadaşların gidişatı iyi görünmüyor. Beşiktaş Alanya ve Erzurum'dan aldığı 6 puanla işi çok önemli bir yere getirdi. Bence Şampi... diyebiliriz. Lakin Cenk'in kaybı mühim. Abou'nun durumu mühim... Mensah'ın neredeyse "Madem seneye yokum ben de oynamam" dercesine sahada durması kötü. Sergen Yalçın bence Adem-Mensah-Cenk'i yok sayacaktır artık.Kalanların kalan 6 maçta sağlam olmaları lazım. Neden 6 maç dediğime gelince; Beşiktaş'ın en yakın rakibi Fenerbahçe'ye göre 2 maç fazlası var. Şampiyonluk, Yalçın ve ekibinin öndeki 6 maçı final görüp eldeki oyuncuları en verimli ve sağlıklı şekilde kullanmasına bağlı. Dramatik bir iki sakatlık daha yaşanmazsa o 6 final maçının hemen hepsini kazanabilecek kabiliyetteler.
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Dün oynanan maç, hakem ekibi açısından sorunsuz tamamlandı. Birkaç pozisyon dışında hakemlerin çok zorlanacağı 90 dakika olmadı. Maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu’yu göstermediği bir ya da iki tane sarı kartla eleştirebiliriz. Ama bu seviyedeki bir maç için yapılmış olan 1-2 sarı kart hatası bence çok önemli değil. Maçta hakem açısından konuşulabilecek iki tane pozisyon var. İlki maçın 8.dakikasında ceza sahası içinde Vida’nın koluna temas eden topla ilgili. Bu pozisyonda Erzurumsporlular penaltı beklediler ancak Vida’nın kolları doğal konumdaydı bu pozisyonda oyunun devam etmesi doğruydu. Diğer önemli pozisyon da 67. dakikada Beşiktaş’ın attığı 3. gol öncesi Cenk’in topu koluyla düzelttiği pozisyondu. Ghezzal’ın attığı golden önce Cenk topu koluyla düzeltti. Burada bir elle oynama kararı verilmesi gerekirdi. Ancak Yaşar Kemal Uğurlu bu elle oynamayı göremedi ve oyunu devam ettirdi. Bu pozisyonda Cenk elle oynadıktan sonra top tekrar Erzurumsporlu oyunculara geçtiği için video yardımcı hakem bu pozisyona VAR protokolü gereği müdahale edemedi.